Halkın Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, haftalık Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tülay Hatimoğulları, Irak’ta hayatını kaybeden 12 asker için başsağlığı dileyerek, şunları söyledi: “Öncelikle hayatını kaybeden askerlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Acının rengi yoktur, acı vardır. Dilimizi konuştuğumuz andan itibaren bu acının sınıfsal niteliğini Türk ve dünya kamuoyuna aktarıyoruz.” anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine baktığımızda hepsi kerpiç evlerde yaşıyor, çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberlerini aldıklarını görüyoruz. Saraydan ve destekçilerinden hiç kimse böyle bir haber almıyor ve almıyor. Depremden sonra çadırda. “Kalmak zorunda kalan asker aileleri basında hep gösterildi. Daha da kötüsü cenaze haberi bu çadıra geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakılarak basına servis edildi. Bu yüzden acının sınıf temelli olduğunu düşünüyoruz.”
BAHÇELİ’YE CEVAP
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Dağda, yokuşta, ovada mücadele ettiğimiz hainlerin siyasi cephesi olan DEM’lilerin TBMM’deki varlığı” dedi. sınır, adaletin ve hukukun ucubesidir, siyasetin ve demokrasinin ayıbıdır. Sayın Karamanoğlu Mehmet, 747 yıl önceydi, bugünden beri kimse olmadı.” Nasıl ki mecliste, tekkede, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaması fermanı bizim uyacağımız bir emir ise, hiçbir terörist ve onun destekçileri dağlara, dağlara sığınmamalıdır. yamaçlarda, belediyede, şehirde veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde. Terörle mücadele aslında bölücülüğe karşı mücadelenin sadece bir parçasıdır. Elinde silah olan bölücüye zarar verir. “Öte yandan silahsız bölücüleri zararsız kabul etmek, terörle mücadeleyi sekteye uğratacak en büyük gaflettir. Devlet gafil olamaz, devlet hukuk çerçevesindeki hukuki çabalarından asla taviz vermez. Türkiye Cumhuriyeti bunu sağlayacak güçtedir. Sınır ötesi güvenliğin yanı sıra sınır içi güvenliği de sağlıyoruz” dedi.
Bahçeli’nin bu sözlerine yanıt veren Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Bakın, Bahçeli bu sabah küme toplantısında bir konuşma yaptı. Bahçeli’nin konuşmasına baktığımızda bu acıları bitirmek için herhangi bir irade göstermeyeceklerini bir kez daha gördük. Bahçeli şöyle diyor: “Kahramanoğlu Mehmet Bey’in zamanında bu topraklarda Türkçe konuşmayan kimse yaşayamazdı” diyerek, buradan hareketle böylesine ırkçı bir söylemden yola çıkarak, konuşmayanların “Dem Parti’nin Meclis’te yeri olmadığını” söylüyor. Türklerin Meclis’te yeri yoktur.
Şunu çok açık söylüyoruz: Cellatları, cellatları çağrıştıran bir yaklaşımın Meclis’te yeri yoktur. Parlamento konuşmanın kurulduğu siyasi bir arenadır, parlamento siyasetin konuşulduğu, parlamento ise savaşların, çatışmaların, ülke genelinde yaşanan sorunların tartışıldığı ve analiz edildiği siyasi bir arenadır. Bunun dışında cellatları meclise çağırır gibi Kürtçe konuşanların burada yeri yok, Dem Partililerin burada yeri yok diyenlere cevabımız şudur: Biz Dem Partililer olarak sadece konuşmuyoruz. Kürtçe, Türkçe ve Arapça da konuşuyoruz. Süryanice de konuşuyoruz. Biz Anadolu ve Mezopotamya’daki tüm kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar savaş çığırtkanlığı yapan, çatışmaları derinleştirenlerdir. Burası bizim yerimiz.”
Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hatimoğulları, “Görüşülen herhangi bir il ve ilçe yok, zamanı gelince açıklayacağımızı zaten belirtmiştik. Aslında bu çerçevede ortaya koyduğumuz müzakereler ve işbirlikleri de var. ‘Kentsel uzlaşı’ adı size açılacak, “Bu konular netleştikçe sizlerle paylaşacağız” yanıtını verdi.
‘İSTANBUL İLE İLGİLİ AÇIK BİR DURUM YOK’
Hatimoğulları, “Ankara’ya adayımız olacağını zaten Ankara için duyurmuştuk. İstanbul az önce yaptığım açıklamanın kapsamında. Kendisiyle ilgili henüz net bir şey yok” dedi.
Hatimoğulları, CHP ile görüşmede PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumunun gündeme gelip gelmediği sorusuna şu cevabı verdi: “Kürt sorununu konuştuk. Bu ülkedeki Kürt sorununun demokratik ve barışçıl formüllerle çözülmesi için Türkiye Cumhuriyeti’ndeki siyasi partilerin, hatta iktidar partisinin bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Bildiğiniz gibi askerlerin cenazeleri geldi. Bu konudaki üzüntümüzü de konuştuk” dedi. (HABER MERKEZİ)
